Monday, August 24, 2009

Uzunca bir tatilden sonra, yarin basliyor yine dersler.
Ayni kosturmaca olucak yine hayatimda, ayni guzellikler. Gerci sabah erkenden uyanmak nasil bir etki yapicak ustumde bilmiyorum ama, guzel hawaiian coffeeler eminim cok ise yariycaktir.
Uyandik bugun yine 11civari... Kahvalti.... yapamadik cunku hala tokuz. Dun gece The Cheech and Chong Collection in ilk filmini izledik, izlerken de Can'in Turkiye'den getirmis oldugu abur cuburlari yiyince, tok uyandik haliyle...
Bugun aslinda yapmamiz gereken seyler var. Yok degil. Ama icimizde bir usengeclik vardir ki sormayin...

Neyse ben yazana kadar gidip bi kahvalti hazirlasam iyi olacak yoksa evden cikabilecegimiz yok. Hem daha Can beye dun bana vermis oldugu sozu hatirlatmam lazim;)

Gorusmek uzere

Thursday, August 6, 2009

Bizler hep cocuguz aslinda.
Sadece yasimiz buyuyor ve yasimiz buyudukce ustumuze yukleniyor gorevler.

Wednesday, August 5, 2009

3 ay

Karli bir kis gecesinde, sevgilimin elini tutup karanlik sokaklarda yurumeyi istedim. Kafamda sapka olmadan, ama atkimla, eldivensiz, sevgilimin ellerime dokunmasini ve donan parmaklarimi isitmasini....
Ve o anda kar yagsin istedim.
Kafamizi yukari kaldiralim ve sukredelim bu guzel geceyi bize verdigi icin evrene.
Portakalli limonlu kek kokuyor ev.
Kokuyu duyan eve geliyor, bir dilim aliyor, ve guneslenmek icin catiya geri donuyor.
Bense, Bir Istanbul Masali dizisine sarmisim son bir kac gundur.
Kendimi onunla uyutuyorum.
Yarin, bir hafta kalmis olucak gelmene.
3 ay ne cabuk gecti, ben nasil dayandim, nasil oyalanmayi basardim, cok dusununce icinden cikamiyorum.
Yanimda olan herkese cok tesekkurler.
oncelikle tabiki Eda'ya, sevgilisi Can'a, arkadasim Arden'e, bebeklerine baktigim Pelin ve Kurt'e, ve bebek Nehir'e, roommate im Rudy'e, yarin Tokyo'ya geri donecek olan Jun'a, roommate'im Widran'a, sonra Koreli hatun Jamie'ye, hatta Numan'a bile, sonra, Boston'dan LA'e tasinip bende bir sure misafir olan Deniz'e, Nesil'e, komsusu Charlie'e, sonra sonra Jonra'ya, arada facebooktan mesajlasarak iletisimde kaldigimiz ve herseyi paylastigimiz Yeliz'e, Baran'a sonra- en kotu hissettigim zamanlarda, kendisini iyi hissetmemesine ragmen beni rahatlatmaya calistigi icin, ve Tuna'ya, beni dinleyip yanimda olmaya calistigi icin...
Bu 3ayin degerlendirmesini yapmaya calisirsam eger, butun bu yazdigim insanlarin bazilarinin donem donem, bazilarinin da her zaman yanimda oldugunu soylemem gerekir. Bu 3ayda, bu zamana kadar bir sekilde yapamadigimi yaptim- burada da kendi ortamimi kurdum. Bunun icin ne kadar mutluyum anlatamam. Can'in geldigimden beri beni zorladigi ama bir sekilde olmayan birseydi bu. Simdi donunce ne kadar da mutlu olucak.
Ote yandan bu 3ayda, uzuntuden kimsenin olmedigini ve insanin her seye zamanla alisabilecegini deneyimledim.
Dusununce aklimin almadigi, Can'in da Turkiye'ye tatile gitti mayis sonunda, hicbirsey hissedemez oldum uzuntuden. Bir aya yakin sure, belki de tami tamina 21 gun boyunca, sayin future psikolog Rudy'nin deyimiyle depresyondaydim. Mutlulugum, nesem, icimden cekilmisti sanki. Kanim eskisi gibi hizli ve keyifli akmiyordu damarlarimda. Biri, gelip de benim yasam sevincimi icimden calmisti. Yapicak hicbirsey bulamiyordum. Iste o an, Eda devreye girdi ve bana bir dolu programlar yaparak beni yasamda tuttu. Sonr Rudy'nin destekleri ve benim demin adini yazdigim arkadaslarim, teker teker yerlerinden cikti ve beni kendime, yasama bagladi.
Haftaya 3ay bitiyor. Can geliyor artik.
ve evi temizlemedim hala. duzenlemem lazim. camasir yikamam lazim. alisverise gitmem lazim.
hem pazar gunune kadar programlarim var, partii parti parti.... cumartesi gecesi standard da cok guzel bir partiyle kapaticas bence bu 3aylik tatili. pazartesiden itibaren de yogun hazirliklar basliycak. yemekti, son duzenlemelerdi vs vs... hem hala Can'in arabasini calistirmadim-unuttum. insallah calisir. Arabayi da yikamak istiyorum zaten, hersey cok guzel olsun.

Hepinize hayatimda oldugunuz icin ozel tesekkurler ve tabi izledigim dizilere ve filmlere de....

Sunday, June 7, 2009

zaman hizlanmali ve sen gelmelisin artik

sen nasi benimsen
ayni zamanda da herkesinsin di mi?
o sicakligin, acikligin, yardimseverligin herkese.
sadece bana degil ozen gostermelerin,
kendini bana acman.
herkese.
sen sadece bana yaparken belki degisik hissediyorsun
ama ben bakinca, herkese.
simdi sen gittin.
evet gittin.
cok da uzun zmn gelmiyceksin.
tamam.
ve simdi burda bana gosterdigin ozen herkese.
bensiz yasayamiyor deilsin benim gibi.
yapilar farkli, kabul ediyorum...
ama ozlemedin mi???
niye ben her uyandigimda senden binlerce mesaj almis olmuyorum?
niye seni her online gordugumde, o bilgisayarin basindaki sen degilsin?
niye aramiyorsun beni arada ne yapip edip?
cok mu zor....?


insanoglu, hicbirseyden tamamen tatmin olamazmis. cogu gordukce, kendindeki yetmezmis ona. hep fazlasini istermis.

gelsen de keske kendime getirsen beni.
soyle bir sariliversen de butun dunyam yeniden degisse.
yeniden heryer piril piril gozukse gozume ve
kuslar civildasa kulagimin dibinde

Friday, June 5, 2009

no need for titles

i wanted to say, good morning sunshine, but there were no one to worth telling it. the people i care, either still sleeping, or in their university slash work, or they don't even have access to internet. I wish that right now, i would have find my friends online so, i won't have to send messages that i don't know on myspace.com-which is a very very very very bad website because in these days, people are just using it for a booty call. Of course, it wasn't like that when i registered it. Indeed, i was kind of forced to be in it. I was taking a class in Santa Monica College and it was about the personal improvement kinda thing and it was our homework to make a myspace page about our life- how silly is it, right? thank god, in last couple of weeks, i realized that all my information held in that place so delete them all....
i dunno why i am writing so much. maybe its cuz i am trying to make a distraction for myself about the whoooole twilight-new moon-eclipse, movie and edward thing....
did i say edward? yes, i did... right?? that means that i gotta go to read more... i have a hunger about it. No offense Mr. Robert Pattinson, the obsession is not for you, its for Edward. But, if you ever come to me like you're Edward, or at least if you behave as him-not as a vampire of course- i might fall for it. By the way, i still couldn't understand why you're twitter page is not working. i was so happy that you were gonna discover me and fall in love me.
I am not donna dump my boyfriend of course, he is the one for me. But i don't mind a long walk with you if you take me to the beach on the nighttime...
But before you think, you need to be sure about one thing- i won't let you to kiss me. we're just gonna be friends.

PS:Thank God, that officially i have 3followers and i know for sure, one is not even following me. another one.... i don't think he has time to spend time on here. Just one girl, she is one of my best friend, just one girl-Eda, she is following me.......

Follow me! If you want to get lost between my words, inside my world. You'll be amazed how i can imagine the future and make everything real.

Thursday, June 4, 2009

Gariplikler Diyari

Her kapi kilidi acilma sesi duydugumda senin geldigini dusunmek cok garip. Biliyorum aslinda burda olmadigini. Bu kitada bile degilsin hele hele simdi. Biliyorum sadece toplamda 3 ay uzaktasin benden, ve biliyorum 13 agustosta yine yanimda benimle olucaksin ama iste, aliskanlik mi dersin inanilmaz bir ozleme durtusu mu, ama olmuyor... Hala eve birisi girerken kafam cevriliyor kapiya dogru bir umitle. Odadayken bile, icerde sesler duysam, saniyorum ki yanima gelip 'hadi napiosun burda tek basina, gelsene yanima diyceksin.' yanina gelicem sonra, opucem seni, sen bana bakicaksin ve sonra yine tv ne ve laptopuna donuceksin. sana yaslanacagim ve limk.com daki abuk sabuk zaman geciricilere beraber bakicagiz. 2dk sonra o muthis 3 kelime dokulecek dudaklarindan 'burcin ben aciktim' ve ben beni bunun icin mi cagirdin edasiyla sana bakicam ve sen de' istemiosan hazirlama ben sadece senin elinden yemek istemistim'diyceksin ve ben sana kocamaan sarilip seni opup sana bisiler hazirlamaya gidicem mutfaga. o sirada sen coktan filme baslamis olucaksin tabi-taa ki ben mudahale edene kadar.

o kadar ozledim ki seni canimcim.... hani burda su an edward olmasa kafayi bile yiyebilirim ama stephenie meyer sagolsun beni zinde tutuyor. eda nin bu yazima damga vurmasidir zaten bu. Twitter, Blog ve Twilight!

Edacim benim iyiikii varsin ve umarim bugunku sinavinda cok iyi yaparsin!

Tuesday, June 2, 2009

Bu aralar yine garip hissetmeye basladim kendimi
bir iyiyim bir garip.
kotu degil, asla kotu degil de
hani nasil anlatsam ki...
ruhum icimden cekilmis gibi.
22 yasinda akli basinda yurtdisinda ayri yasayan bir insanim
ve bu insan nasil olur da, kendi yaptigi herseye ragmen
sevgilisinden gelen ya da gelmeyen mesajla gununun modunu degistirebilir.
e-mail atiyorum. cevap atiyor.
cevap atmazsam icimde kaliyor ama mutlu oluyorum.
cevap atarsam da, o benim emailimi cevaplayana kadar yerimde duramiyorum.
nasil bir istir bu anlamadim.
neden hep zaten kendimize bir cikmaz yaratmaz zorundayiz ki